Elazığ’da Hayrat Vakfı, Elazığ Tügva, Elazığ Gençlik Merkezi ve Elazığ Belediyesi işbirliği ile “HAYATA HAYAT VEREN HAKİKAT “İMAN” başlıklı konferans düzenlendi.
Elazığ Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde 8 Mayıs Pazartesi günü saat 20.30’da Suriyeli Kurra Hafız Şeyh Muhammed’in Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, açılış konuşmasını Dr. Ayhan Mirza İnak yaptı. “Kainat insan için, insan iman için yaratılmıştır. Eğer bu denklemi kuramazsak; kainatın insan için insanın da iman için ve imanın neticesi olan salih ameller için yaratıldığını kavrayamazsak o zaman insanın dünyadaki anlamını, kıymetini, vazifesini anlayamamış oluruz.” diyerek sözü konuşmacılara bıraktı.
“İmanınızı ‘La ilahe İllallah’ Diyerek Yenileyiniz”
Programa konuşmacı olarak katılan Hayrat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Eğitimci-Yazar Said Yavuz Beyefendi, çok tesirli bir konuşma yaptı.
“Efendimiz (asm) ‘İmanınızı La İlahe İllallah diyerek yenileyiniz’ buyuruyor. Diyerek söze başladı. “ İman sabit bir şey değildir. İman değişmez bir öğe değildir. Kuvvet itibariyle; zayıflar kuvvetlenir, kuvvetliler çok kuvvetlenir. Kuvvetlendirmenin en önemli yolu ise Kuran-ı Kerim’de marifetullah olarak bize gösterilmektedir.” dedi. Rabbimizi tanımamızın dünyadaki en önemli bir sorumluluğumuz olduğuna vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti: “Allah’ı en iyi tanıyabilecek donanımda, nitelikte yaratılan varlık insandır. Melekler dahi insana nispetle Rabbini o kadar tanıyamıyor. Bizim üstün kılınmamızın birinci sebebi rabbimizi tanıyabilmemizdir. Yani ilimlerle Rabbimizi tanımak demek olan “marifetullahtır.”
“Bizlerin Sebeb-i Hılkatımız, Netice-i Fıtratımız Allah’a İman ve Ubudiyettir”
Programa diğer bir konuşmacı olarak katılan Hayrat Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İlahiyatçı- Yazar Muhammed Zakir Çetin beyefendi konuşmasına şöyle başladı:
“Rabbimiz Kuran-ı Kerimde ‘Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım’ diye buyuruyor. Demek bizlerin sebeb-i hılkatimiz, netice-i fıtratımız Allah’a iman ve ubudiyettir. Ona asi olmamaktır.”
İmanın insana vermiş olduğu çeşitli vazifelere vurgu yapan Çetin, “Şu anda cihad-ı manevi denilen Kuran’a ve imana hizmet, her bir Müslümana muzaaf bir farz- ayndır. Yani kesinlikle ‘ben dinimi bilmiyorum. Dolayısıyla kimseye bir faydam olmuyor. Ben mazurum’ diyemeyiz. Kesinlikle böyle bir mazeret yoktur bizim için. Dinimizi öğreneceğiz, dinimiz için hizmetimizi vereceğiz, dini hizmete muhtaç olanların ellerinden tutacağız ve onlara yardımcı olacağız.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yaklaşık iki saat süren program, Kur’ânın göze görünen bir mucizesi olan Tevefuklu Kur’an-ı Kerim’in çekilişle hediye edilmesinin ardından Zakir Çetin Beyefendi’nin duası ile son buldu.