ADIYAMAN HALK EĞİTİM MERKEZİNDE OSMANLI TÜRKÇESİ SERTİFİKA TÖRENİ

TPAO Bölge Müdürlüğü Salonu’nda düzenlenen sertifika dağıtım törenine; Ak Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Ak Parti Adıyaman milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Salih Fırat, Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş,  Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü ve çok sayıda vatandaş katıldı.

HAYRAT VAKFINA VE YÖNETİCİLERİNE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM

Törende konuşan Ak Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın; “bundan 10-15 sene evvel böyle bir program yapılacak denilseydi herhalde hiçbirimiz inanamazdık. Osmanlıca ilk gündeme geldiğinde çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin ana muhalefetinin yaklaşımı çok çarpıcıdır. Osmanlıca’ya yabancı dil muamelesi yaptılar. ‘Osmanlıcayla Türkiye’yi Ortaçağ’a mı götüreceksiniz?’ gibi cehalet kokan bir takım söylemler maalesef bu girişimimizi sekteye uğratmak istediler“ ifadelerini kullandı.

Osmanlıca farklı bir alfabeyle de yazılsa öz be öz Türkçe’dir diyen Ahmet Aydın; “Milletimizin tarihi sadece Cumhuriyet dönemiyle başlamıyor ki! Bu millet çok köklü bir millettir. Eğer bugün birçok eseri Türkçe okuyabiliyorsak bu Osmanlıca’nın sayesindedir.  Eğer geçmişimizi, tarihimizi, ecdadımızı bilemezsek geleceğe güvenle bakamayız. Bu anlamda Hayrat vakfına ve yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Halk eğitim merkezlerimizle beraber yürüttükleri bu kurslar hakikaten bireyin kendisini yetiştirmesi noktasında çok ciddi faydasının olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

BEDİÜZZAMAN, TAVSİYE ETTİĞİ YOLDA BİR HAREKET ÇİZGİSİ TAYİN ETMİŞTİR

Törende konuşan Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan ise, “İmam-ı Ali (R.A); Hatt-ı Kuran’ı muhafaza edenleri takdir ediyor. Bid’akâr ulemaya karşı duran, mukavemet edenleri tebrik ediyor.  O gençleri o gün alkışlar, takdir eder. Bediüzzaman ise onlar için ‘Hatt-ı Kuran’ı muhafaza edenlerdir’ der. Bediüzzaman, yüzyıldan beridir izlediği hareket metoduyla, tavsiye ettiği, yaşanmasını istediği yolda bir hareket çizgisi tayin etmiştir.  Risale-i Nur dairesi içinde bulunanlar; Üstad’ın anlattığı, yaşanmasını istediği bu tavsiyelerden ayrılınca topluma ne kadar büyük zarar verdiklerini, Bediüzzaman’a ve Risale-i Nur’a ne kadar büyük bir perde ördüklerini yaşadıklarımızdan görüyoruz. Zira bütün bu sıkıntılara dur diyen kahramanlar kolay yetişmiyor.

MATBAA ÇIKTI DİYE HATT-I KURAN’I İHMAL ETMEYE GEREK YOK 

Matbaa çıktı diye bu hadiseleri bırakmış olsaydınız bugün Osmanlıca kursları olmazdı diyen Mehmet Erdoğan; “İmam Ali (R.A)’nın alkışladığı o hatt-ı Kuran’ı muhafaza eden gençler! Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerinden Hulusi ağabeyin rüyasında Bediüzzaman’ın tarif ettiği bir tabir var: “O küçük sarıklı genç naşirler içerine girmeye namzettir. Talebelerin içerisine girmeye adaydır” der. Bediüzzaman, Hatt-ı Kuran’dan bahsederken onun faydası olarak; “Hatt-ı Kuran’la meşguliyet üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım etmek, hizmet etmektir “der. Demek ki bu iş neşir, bu iş naşir olmaktır. “Matbaa çıktı, bu işe gerek yok” anlayışına Hz. Üstad cevap verir: “Şimendifer geldi diye arabacıların eyvah etmesine gerek yok.  Çünkü şimendifer geldiyse faytoncuların işi belki iki kat daha artacak. ‘Matbaa çıktı diye bu hadiseleri bırakmış olsaydınız bugün Osmanlıca kursları olmazdı. Üstad der: “Matbaa çıktı diye hatt-ı Kuran’ı ihmal etmeye gerek yok, bilakis iki kat daha gayretimizi arttırmamız lazım’ der. “ şeklinde konuştu.

‘BİSMİLLAH HER HAYRIN BAŞIDIR’ DİYEN VE YAZAN KAHRAMANLAR VAR HAMDOLSUN

Mehmet Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Siz bugün iki yüz bin kişiye Hatt-ı Kuran Osmanlıca’yı öğretmişseniz Bediüzzaman’dan aldığınız ders neyse onu yerine getirdiniz. Matbaa çıktı diye ihmal etseydiniz şu Osmanlıca’yı kim öğretecekti Allah aşkına, kim sahip çıkacaktı bu davaya? Birileri sahip çıkacaktı. Ama kim sahip çıkarsa; Allah’ın arslanı, üstadı Habibullah Aleyhissalatu Vesselam’dan aldığı dersle bu davaya sahip çıkacakları alkışlıyor. Üstad Bediüzzaman Risale-i Nurlar’ın ilk telif edildiği yıllarda; kökü dışarıda olan bir ifsad komitesinden bahseder. Hiç ara vermemişler, hiç boş durmamışlar. Ama bütün bunlara rağmen Üstad’tan aldığı dersle ‘Bismillah her hayrın başıdır’ diyen ve yazan kahramanlar var hamdolsun.”

OSMANLICA EĞİTİMİ VEREN KURUMLARI TAHSİS EDECEĞİZ

Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu ise; “Adıyaman Belediyesi olarak Osmanlıca eğitimi için gayretlerimiz olacak. Ancak yer konusunda biraz sıkıntılarımız var. Maalesef Türkiye’yi babasının malı zanneden, her binayı kendi binası addeden, bütün fonları kendisine tahsis edilmiş zanneden bir takım insanlardan yerlerinizi aldık.” ifadelerini kullandı. Kutlu, konuşmasına şöyle devam etti:  “Ama şu anda mahkeme safhasında bir takım gelişmeler var. İnşallah bu bilgi evleri denilen yerlerimizden en azından bazılarını tamamen bizim geçmiş ve geleceğimiz arasında bir bağ olan Osmanlıca, dünyadaki varoluşumuzla ahretimiz arasında bağ olan Kuran-ı Kerim’in eğitimini veren kurumlarımızı tahsis edeceğiz.”