Hayrât Vakfı‘nın desteğiyle Divan Eğitim ve Araştırma Derneği’nin iki yıl önce başlatmış olduğu gençlere yönelik Uluslararası Eğitim Forumu toplantılarının üçüncüsü 1-10 Temmuz 2011 tarihinde Hayrât Vakfı’nın İstanbul Küçükçekmece‘deki merkezinde gerçekleştirildi. Bir hafta boyunca devam eden foruma 12 ülkeden kırk beş üniversite ve yüksek lisans öğrencisi katıldı. Forum, Hayrât Vakfı Başkan Yardımcısı Ahmet Semiz, Hayrât Vakfı İngiltere temsilcisi Hamza Berat, Hayrât Vakfı Genel Yayın Koordinatörü Metin Uçar, Hayrât Vakfı İlmi Araştırma Heyeti üyesi Cemal Erşen, İslâm Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kurt, İDSB Genel Koordinatörü ve Divan Derneği Başkanı Cihangir İşbilir, HAYSİAD derneği üyeleri ve misafir öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen 1 Temmuz’daki açılış programıyla başladı.
“İslâm Dünyasının Sosyal Meseleleri: Sorunlar ve Çözümler” ana temasıyla düzenlenen forumun açılış programındaki selamlama konuşmasında Hayrât Vakfı Başkan Yardımcısı Ahmet Semiz İslâm dünyasının problemlerini tartışmak ve çözüm yollarına dair fikir alışverişinde bulunmak üzere farklı ülkelerden üniversite gençlerinin bir araya gelmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
İDSB Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kurt ise, Müslümanların dünya çapında uzun bir süredir yaşadıkları sosyal felaket ve krizlerin onların bir birlik ruhu içerisinde bir araya gelmelerinin ne kadar lüzumlu olduğunu gösterdiğini belirtti. Ali Kurt sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda bu birliğe şiddetli bir biçimde ihtiyaç duyduğumuz bir zaman dilimini idrak ediyoruz. Ümit ediyorum ki burada toplanan bu gençler bu birlik ideali uğruna ellerinden gelen hiçbir şeyi sakınmayacaklardır.”
Divan Araştırma ve Eğitim Derneği Başkanı Cihangir İşbilir ise, böyle bir forum düzenlemelerinin temel amacını şu sözlerle anlattı:
“Bu tarz forumları organize etmeye başlama sebebimiz İslâm dünyasında çok mühim bazı unsurlardaki eksikliği fark etmemizdir. İslâm dünyası mensuplarının birbirini tam olarak tanımadıklarını gördük. İslâm dünyasının sahip olduklarından, kaynaklarından bihaber olduğunu hissettik. Sahip oldukları değerleri, kaynakları nasıl kullanacaklarını bilmedikleri için Müslümanların siyasi, kültürel ve askeri saldırılara karşı savunmasız olduğunu gördük. Bu sebeple, İslâm dünyasının genç üyelerini bir araya getirmeye ve onlara fikir, bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunma fırsatı sunmaya karar verdik. İstedik ki İslâm dünyasının meselelerini tartışsınlar, beyin fırtınası yapsınlar ve çözümler önersinler. İnanıyoruz ki bu şekilde genç Müslümanlar kendi kimliklerinin ve değerlerinin farkına varacak ve bugünün dünyası ve Müslümanları daha uyumlu, birlik içinde ve güçlenmiş olacaktır.”
Programın yedi günü sunum, atölye, müzakere ve entelektüel tartışmalarla geçti. Forum boyunca Müslümanların ve genel olarak tüm insanların sosyal ve bireysel hayatlarının en temel yönlerine temas eden konular ele alındı. Özellikle vahiyden kopuk, peygamberin ilahi nefhasından nasiplenmemiş çağımızın sosyal sorunlarının altında yatan temel nedenin, Peygamber Efendimiz’in (asm) yüksek ahlâkından ve yaşam tarzından uzak hayatlar sürmemiz olduğuna işaret edildi. Başka bir oturumda modern hayatın her tarafına nüfuz etmiş olan ve onun temelinde yer alan materyalizm felsefesinin insan onurunu ayaklar altına alan, her türlü ahlâki ve manevi erezyona sebep olan yıkıcı etkisine işaret edildi. Bu felsefe ile mücadele etmenin tüm Müslümanların omzuna yüklenmiş bir vazife olduğunun idrakine varılması gerektiğine temas edildi.
Ayrıca artan hızlı iletişim teknolojisinin bir yandan uzakları yakınlaştırırken öte yandan güç odaklarına -dezenformasyon vasıtasıyla- kitleleri manipüle ederek kendi amaçları doğrultusunda kullanma imkanını da bahşettiğine dikkat çekildi. Bu tuzağa yakalanmamanın yolunun günlük haber akışı içerisinde boğulup sürüklenmek yerine çoklu disipliner okumalarla zihnin gerekli donanımlarla teçhiz edilip günlük olayların Müslümanca yorumlanması gerektiğine vurgu yapıldı. Öte yandan, günümüz Müslüman toplumlarında yaygın olan ümitsizlik, doğruluktan ayrılma, Müslümanlar arasında yaygın olan düşmanlık, Müslümanları birbirilerine bağlayan ortak noktaların unutulmuş olması, İslâm dünyasında yaygın olan despotizm, şahsi çıkar peşinde koşmak gibi çeşitli sosyal ve politik hastalıkların toplum hayatını felce uğrattığına dikkat çekildi. Bu hastalıklarla mücadele etmek için, her zaman ümitli olmak, doğruluk, sevgi, Müslümanların ortak noktaları konusunda bilinçlendirilmeleri, istişare ve fikir alış verişi ve toplum hayatı için kişisel fedakârlıkta bulunmak gibi hasletlerin yaygınlaştırılmasının düzenli işleyen bir toplum için elzem olduğuna vurgu yapıldı.
Daha birçok konunun konuşulup tartışıldığı foruma Türkiye ile birlikte Malezya, Pakistan, Fas, Filistin, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Rusya, Makedonya, Almanya, Hollanda ve İngiltere’den katılan kırk beş öğrenci fikir ve tecrübeleriyle katkıda bulunarak forumun amacı doğrultusunda tanışıp kaynaşarak İslâm dünyasının sorunları ve çözümleri ekseninde duyarlılık ve farkındalıklarını arttırdılar. Forum’a ABD’den İmamlar Federasyonu Başkanı Eşrefüzzaman Han, Malezya’dan İDSB Malezya Temsilcisi Ahmed Azam Abdurrahman ve ABD’den Helal Gıda Uzmanı Mazhar Hüseyni telekonferans sistemiyle konuşmacı olarak katıldılar.
3. Uluslararası Eğitim Forumu İstanbul’un çeşitli tarihi ve turistik mekânlarına yapılan gezilerle renklendirilerek ve Barla ve Isparta seyahatiyle taçlandırıldı ve sonuç bildirgesiyle nihayete erdi.
***
KATILIMCILARIN GÖRÜŞLERİ
Amir, Malezya
“Bu forum henüz küçük bir ölçekte olmasına rağmen Müslüman ümmetin nasıl bir araya geleceğinin bir nüvesi gibi. Umut ediyorum ki gelecekte dünya çapında Müslüman liderlerin buluşacağı bir platforma dönüşebilir.”
Salahuddin Mazhary, 19, İngiltere
“Bu organizasyonun önemi dünyanın pek çok ülkesinden birçok insanın bir araya gelmiş olmasından kaynaklanıyor. Bu organizasyon gençleri İslâm dünyasının sorunlarını tartışmaya ve çıkış yolları aramaya teşvik eden bir çalışmadır. Bu forum geleceğin İslâm’ın olacağını ilan ederek cesur bir adım atmıştır. Batı hegemonyasının hâkim olduğu bir dünyada böyle bir iddia gerçekten çok cesurcadır. Ben bu yüksek hayallerin ve tutkuların gerçekleştirilmesi yolunda sergilenen azim ve kararlılıktan çok etkilendim. Burada gördüğüm vizyon gerçekten ilham verici.”
Enes Ismani, Makedonya
“Bazen hayal kırıklığına uğruyoruz, bazen ümmetle ilgili kaygılanmayı bırakıyoruz. Bazen öyle bir adım atıyoruz ki İslâm dünyasında büyük bir etkiye neden alıyor. Dünyanın bazı bölgelerinde değişim başladı bile. Sadece “yapacağız” demekle dünyanın değişmeyeceğini bilmeliyiz. Değişim bizim hayatımızın bir parçası olmalıdır. Zamanımızı ve hayatımızı ümmet için sarf etmek zorundayız.”
Ensar Gümüş, 23, Türkiye
“Bu forumun gençlere tanıdığı imkân ve yaptığı katkıdan dolayı çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu organizasyon bana şunu öğretti. Hepimiz çok farklı ülkelerden olmamıza rağmen İslâm dolayısıyla bazı ortak özelliklere sahibiz ve bu vesileyle bir araya gelebiliyoruz.”
Muhammed Arif, Pakistan
“Bu organizasyonun İslâm toplumu için çok yararlı olduğunu düşünüyorum. İslâm ümmeti içerisinde işbirliği ve iletişimin güçlendirilmesi açısından Divan Forum’un daha da geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum.”
M. Hamdi İsmail, 23, Suriye
“Bu organizasyon İslâm dünyasının gençleri için mükemmel bir fırsattır. Ben bu forumun diğer ülkelerde de düzenlenmesini istiyorum ve burada elde edilen tanışıklık ve samimiyetin sürdürülmesini arzuluyorum. Müslümanlar olarak yüzleşmek ve hesaplaşmak zorunda olduğumuz büyük zorluklar var. Arap toplumlarındaki hareketlenmelerin Müslümanların daha iyi bir hayata doğru çaba sarf etmeleri konusunda iyi bir gösterge olduğuna inanıyorum.”
FOTOĞRAFLAR: