Sudan’ın Uluslararası Afrika Üniversitesi’nde “Risale-i Nur’un İman Merkezli Haraket Metodu” başlığıyla düzenlenen anma programı vesilesiyle farklı üniversitelerden bilim adamları, Sudan’ın tanınmış âlimleri, gazeteciler ve üniversite öğrencileri bir araya geldi.

Anma programı Kur’an tilaveti ile başladı. Hayrat Vakfı Afrika Temsilciliği’nin yaptığı açılış konuşmasında Bediüzzaman Hazretlerinin tarihçeyi hayatına atıflarda bulunarak iman hizmetinin hangi merhalelerden geçerek günümüze ulaştığını anlattı. Bu kapsamda her nimetin bir şükür istediği gibi imanımızı kuvvetlendiren, bize marifetullah ve muhabbetullahı kazandıran, gönlümüze Peygamberimizin ve sahabelerin sevgisini yerleştiren Risale-i Nur hizmetinin şükrünün de yine hizmet ederek eda edileceğini bildirdi. Bir yıl boyunca Risale-i Nur’dan istifade etmiş 23 ülkeden 249 kişiyle, akademisyen ve misafirlerin hazır bulunduğu salondaki hâziruna Hayrat Vakfı’nın başkanı ve Risale-i Nur talebelerinin hali hazırdaki üstadları Hafız Said Nuri Ertürk hocaefendinin selamlarını ve dualarını iletti.

Sonrasında Bediüzzaman Hazretlerinin hapishane ve mahkemelerde zikrettiği ‘Ben bu risaleleri 50 yıl sonra gelecek gençler için yazıyorum.’ sözü hatırlatıldı. Ve şu anda dünyanın her tarafında Bedüzzaman’ın müjdesinin tahakkuku olarak vefatından 50 yıl sonra, şu anda 59. yılında Risale-i Nur’ların gençlerin akıl ve kalplerine tesir ettiği ve Risale-i Nur hakikatleri ile hayata daha anlamlı bakıp küfür, dalalet, ümitsizlik ve her türlü şüphelerden kurtularak müstakim birer Müslüman oldukları zikredildi.

Devamında Uluslararası Afrika Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Osman Abdullah Bey’in Başkanlığı’nda bir oturum gerçekleşti. Oturum başkanı Muhammed Hoca ‘‘Bedüzzaman’a Risale-i Nur’un müellifi diyoruz ama bu zahirde böyledir. Gerçekte Risale-i Nurlar sunuhat-ı Rabbaniyye ve ilahi ilhamlar olduğu için Risale-i Nur’lar Kur’an’ın malıdır. Yine Cenab-ı Hakkın Bediüzzaman’a lutfundandır ki bu davaya sahip çıkacak ihlaslı talebeler ihsan etmiştir. Bugün Bedüzzaman’ın vefatından 59 yıl geçmesine rağmen Risale-i Nur’lar daha fazla kişinin istifadesine bu talebelerin fedakar çalışmalarıyla sunulmaktadır.’’ dedi.

Birinci konuşmacı araştırmacı yazar Yusuf Musa ‘‘İmanın Ehemmiyeti ve Mertebeleri’’ başlıklı makalesini sundu. Makalesinde imanın tarifi, mertebeleri ve elde etme yollarını Risale’i Nur’dan istifadesine göre detaylıca ortaya koydu. Bediüzzaman hazretlerine göre imanın intisap olduğu yani kulun kendisini Rabbine nisbet etmesi olduğunu hatırlattı. Buna göre insanın kıymeti bu nisbet ile ortaya çıktığını küfür ve inkar ise bu nisbeti kestiği için insanın değerinin kaybolduğunu bildirdi.

İkinci konuşmacı Hartum Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Mustafa hoca ‘‘Allah’a İman ve Ona Yöneliş’’ başlıklı makalesinde Bediüzzaman hazretlerinin ifade ettiği gibi tahkiki imanı elde eden müslüman, imanıyla Allah’a istinad ettiğini ve şu kainatta Cenabı hakkın koyduğu kanunlara uygun yaşamayı bildiği için bunalımlardan kurtulacağından, kendisiyle ve mevcudatla barışık yaşayacağını vurguladı. İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül iki dünya saadetini netice verir. Tevekkül sebepleri terk etmek değil neticeleri Allah’tan bilmektir. İşte bu bakış açısı kişinin kendisine ve eşyaya bakışını pozitif yönde geliştirir. İman insanı insan eder. Belki insanı vazifelerini yapan bir sultan eder. Aczini ve zafını bilerek iman, dua, tevekkül ve huşu ile Allah’a seyri süluk etmesini sağlar.

Üçüncü konuşmacı Hartum Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Mustafa Bülent Dadaş ‘‘İmanın Burhanları ve Delilleri’’ konulu sunumunu yaptı. Sunumunda her dönemin insanlarının ihtiyacının farklılaştığını bu asırda dine yapılan hücumlar dinin delillerini ve esaslarını sarsacak şekilde olduğundan dolayı Bediüzzaman’ın bu yönde eserler telif ettiğini dile getirdi. Risale-i Nur’da sarsılmaz burhan ve delillerle imanın erkanlarının muhkemleştirildiği ve bütün şüpheler ve inkar fikirlerine cevap yazıldığını bildirdi. Ve tabiat risalesinden bazı bölümleri okuyarak Risale-i Nur’daki akli delillere örnekler verdi. Program sonunda bir yıl boyunca Risale-i Nur’dan istifade etmiş 23 ülkeden 249 kişiye sertifikaları takdim edildi.

Fotoğraflar: