5. Milletlerarası Bediüzzaman ve Risale-i Nur Sempozyumu, 27 Mayıs’ta Ankara Arena Spor Salonu’nda yurtdışından ve yurtiçinden binlerce misafirin katılımıyla icra edildi. “İttihad-ı İslam” konulu sempozyumda İslam dünyasının içinde bulunduğu buhranlara çözüm yolları tartışılırken ittihadın lüzumu ve müslümanlar üzerine düşen vazifeler anlatıldı. 20’yi aşkın ülkeden katılan temsilcilerin yanı sıra Afganistan, Kazakistan, Filistin gibi mazlum ülkelerden gelen misafirlerin konuşmaları da salonda duygulu anlar yaşattı. Programlarından dolayı sempozyuma katılamayan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Doç.Dr. Hüseyin Çelik de açılış konuşmalarında yer aldı.
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sempozyum mesajı:
Değerli dostlar, değerli katılımcılar,
Öncelikle programınıza iştirak edemediğim için beni mazur görmenizi diliyor, 5. Milletlerarası Bediüzzaman ve Risale-i Nur Sempozyumu’na başarılar diliyorum.
Bu vesileyle sempozyuma katılmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen kardeşlerimizi en kalbi duygularımla selamlıyor, kendilerini ülkemizde görmekten son derece memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Bu yıl İttihad-ı İslam yani İslam Birliği temasının işleneceği bu anlamlı organizasyonun Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirlerinin, eserlerinin, hayatının ve mücadelesinin anlaşılması hususunda değerli katkılar sunacağına inanıyorum.
Bediüzzaman Said Nursi’nin ebedi âleme irtihalinden bu yana yarım asır, tam olarak belirtmem gerekirse 52 yıllık bir zaman geçti.
Ama biliyoruz ki onun yüksek fikirleri bilhassa o fikirlerin vefakar ve fedakar takipçileri sayesinde Türkiye sınırlarının ötesine taşmaya devam ediyor. Zaman geçtikçe daha da parlayan bir meşaleye dönüşüyor.
Bediüzzaman Said Nursi, zorluklar ve meşakkatlerle dolu hayatını Kur’ân ışığında eserler vermeye o eşsiz eserlerle milletinin manevi değerlerini güçlendirmeye adamıştı.
Ne var ki Bediüzzaman, hem yaşadığı dönemde hem de vefatından sonra usunca bir süre kendisini layıkıyla kavrayamayan bazı çevrelerin yersiz suçlamalarına, savunduğu fikirlerin toplumu tefrik ettiği türünden haksız ithamlara maruz kalmıştır. Halbuki Bediüzzaman Said Nursi, hayatı boyunca ülkenin ve milletin birlikteliği için gayret sarf etmiş; Türküyle, Kürdiyle, Arabıyla, Acemiyle tüm anasır-ı İslamın, ittihad ve ittifak halinde olmasını savunmuştur.
Bediüzzaman, Cumhuriyet’in ilanını müteakip süreçte hem Türkiye’deki İslam kardeşliğini korumaya büyük özen göstermiş, hem de Türkiye’nin İslam ülkeleri ile yakınlaşmasına yönelik her türlü girişimi samimiyetle desteklemiştir.
O, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra çeşitli İslam ülkelerinin bağımsızlıklarına kavuşmalarında istikbaldeki ittihad-ı İslamın birer adımı olarak kabul etmiştir.
Bizler şimdi geriye dönüp baktığımızda Bediüzzaman’ın fikirlerinin eserlerindeki mesajların nasıl çağlar üstü bir nitelik arz ettiğini daha iyi idrak ediyoruz.
İnanıyorum ki bu milletlerarası sempozyuma katılan değerli ilim adamlarımızın sunacakları tebliğler Said Nursi mesajlarının daha sarih biçimde anlaşılmasına vesile olacaktır.
Bu düşüncelerle Bediüzzaman Said Nursi’ye Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, sempozyumun başarılı geçmesini temenni ediyor, tüm katılımcıları ve konukları sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
—
Detaylı bilgi için: www.risaleinursempozyumu.org